Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Ülkemizde itibar yönetimi nasıl başladı?

İstanbul Aydın Üniversitesi dönemsel yayını PR ATÖLYE 10. sayısında yayımlanmıştır.

 

Öncelikle ülkemizde itibar yönetimi nasıl başladı? Nasıl gelişti?

1997 Yılında stratejik iletişim alanında hizmet veren şirketlerin 1998 yılında ICCO (Uluslararası İletişim Danışmanları Birliği) üye çatısı altında toplanmaları ile birlikte bir devinimin başladığını vurgulamak gerekir.

PR ATÖLYE; “Kim bu bir krizdir” diyecek?

İstanbul Aydın Üniversitesi dönemsel yayını PR ATÖLYE 10. sayısında dosya konusu olrak “İtibar Yönetimini” inceledi. Bu kapsamda benimle yapılmış söyleşi aşağıda yer alıyor

Sizin için “itibar” ne anlama geliyor?

İtibarı toplum tarafından beğenilen ve takdir edilen bir kurum veya lider olabilmek şeklinde tanımlıyorum.  Markalar vaat eder itibar kazanılır mottosu ile değerlendirirsek itibarlı olabilmek için bu tanıma uygun bir performans gerekiyor.

Vatikan Markası ve “Papa Francis’ten Liderlik Dersleri”

By Posted on 0 No tags 0

İş ve siyaset dünyasının 88 yaşında vefat eden Papa Francesco’nun liderlik anlayışından öğrenecek çok şeyi olduğunu düşünüyorum. 2013’e yani göreve geldiği döneme filmi geri saracak olursak satır başları ile şu bilgiler öne çıkıyor.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi 2014 yılında bir rapor yayımladı. Uluslararası medyanın gündeminde uzunca bir süre yer alan raporda Birleşmiş Milletler Vatikan’ı imajını zedelememek için gerçekleri saklamakla eleştirdi.

Conscientious Footprint yayımlandı

Ülkemizde kurumsal itibar kavramının yerleşmesine öncülük eden Salim Kadıbeşegil’in yeni kitabı “Vicdan ayak izimiz” ” Yaşama anlamlı bir iz siz de bırakabiliriniz”  başlıklı ingilizce kitabı Cinius yayınları tarafından  çıkarıldı ve Amazon’da satışı başladı. Kitap Kadıbeşegil’in stratejik iletişim, etik ve liderlik alanındaki onlarca yıllık deneyiminden yararlanarak zamanımızın acil ahlaki ve çevresel sorunları ile ilgili mücadele için okuyuculara rehberlik ediyor.

İtibar proje değil yaşam felsefesidir

Yüzlerce Farfara’nın yeni bölümünde Salim Kadıbeşegil ile “İtibar Proje Değil, Yaşam Felsefesidir” ve dahası üzerine konuşuyoruz. FutureBright Group tarafından hazırlanan Yüzlerce Farfara’da pazarlama dünyasının gündemlerini, ülkenin çok konuşulan konularını, dedikodularını, trendlerini kendi bakış açımızla değerlendiriyoruz. İçerikleri sevdiyseniz beğenmeyi ve abone olmayı unutmayın.

Buradan izleyebilirsiniz

Hürriyet yazarı Deniz Sipahi’nin değerlendirdiği başlık şöyle yer aldı.

HBR Türkiye; anlam, sorumluluk ve iz bırakmak…

Çizginin Üstü’nün yeni bölümünde, itibar yönetimi ve etik değerler denildiğinde akla gelen ilk isimlerden Salim Kadibesegil ile anlam, sorumluluk ve iz bırakmanın ne anlama geldiğini konuştuk.

İz bırakanlar kimlerdir? Gerçek bir iz, nasıl ve neden bırakılır? Vazgeçişlerin ve eyleme dönüşen değerlerin hayatımızdaki rolü nedir?

Tüm bu soruların cevaplarını Emre Başkan moderatörlüğünde konuğumuzdan dinledik.

Başarılı Bir “Başarısızlık” Öyküsü: PRNET

İAÜ PR ATÖLYE süreli yayın dergisi 9. sayı için yazdığım yazı:-)

PR haberlerinin nasıl ölçümlenebileceği sorunu sadece ülkemizin değil tüm dünyada halkla ilişkiler mesleğini icra edenlerin temel sorunu.

Çünkü, sadece ülkemizde değil tüm dünyada PR sektörünün itibarını kemiren en başta gelen uygulamalarından biri medyada yer alan PR haberlerinin reklam eş değeri ile hesaplanması olmuştur.

Yapay zekânın itibar sınavı

Yılın ilk aylarında internette dolaşırken gözüme çarpan şu bilgiyi not almışım: “Dünya
Ekonomik Forumu’nun 2024 Küresel Riskler Raporu çarpıcı bir uyarıda bulunuyor: Başta
yapay zekâ sahteciliği yani deepfake olmak üzere yanlış bilgi ve dezenformasyon önümüzdeki
iki yıl içinde dünyanın karşı karşıya kalacağı kısa vadeli en ciddi küresel riskler arasında ilk
sırada.” 1

Yapay zekâ ve itibar ilişkisi başlı başına gündem oldu.

İtibar yönetiminin çıkmaz sokakları

BrandMap Aralık 2024 sayısında yer alan yazıyı basılı hali ile buradan okuyabilisiniz:

BM56_SalimK

Aslında Robert Bosch’un “insanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim” şirketlerin iş yönetme biçimi olsaydı bugün çok farklı şeylerden söz ediyor olacaktık.

Yakın geçmişin bir fotoğrafını çekelim. Bir süre Covid-19’un tüm insanlığa “ayar” verdiğini düşündük.

STK’lar itibarlarını nasıl yönetmeli?

2013 yılından bir post ama hala güncel. Yeniden yayımlıyorum

Uluslararası Kaynak Geliştirme Danışmanı O.Güneş Yıldırım geçtiğimiz haftalarda Kadir Has ve Harvard Üniversitelerinin ortak evsahipliğinde düzenlenen bir panelde değindiğim hususları değerlendirmiş. Sivil Toplum Kuruluşlarının bir “marka” olması ve “itibarlarını” yönetmesi noktasında bir reçete vermiş ve STK’ların itibarlarının risk altında olduğu 12 maddeyi sıralamıştım. Sevgili Güneş Yıldırım,