Bu yazı “Korona” gündemi işgal etmeden önce yazılmıştı. 2019 yılında konuk olarak davet edildiğim yerlerde yaptığım sunumlarda “tek kimlikli bir dünyada yaşadığımızı” ancak bunun farkında olmadığımızı vurguluyor idim. Öncelikle “insan” kimliğimizde vardı ve buna tutunmak durumundaydık. Yaşarken “insan” olmanın dışındaki tüm kimlikleri benimsediğimiz ve bir yandan üzerinde yaşadığımız gezegeni yaşanmaz hale getirirken diğer “insanlara”
Enerji, Su ve Tohum Bedava Olursa…
Rüya bu ya!
Suyun, enerjinin ve atalık tohumların “bedava” olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bunların kim tarafından nasıl yönetileceği, yatırımların nasıl yapılacağı, insanların faydasına nasıl sunulacağı ile ilgili konuların “şimdilik” üzerinde durmuyoruz. Ama, su, kullandığımız her türlü enerji (tren, otobüs, uçak, araba gibi ulaşım araçlarının tamamı zaten ya elektrikli ya da güneş enerjisi ile çalışıyor) ve daha önemlisi sağlıklı beslenmenin ana girdisi olan tohum,
Bu Bi Mucize…
Çok kıymetli dostum Haluk Ziya Türkmen’in ikinci kitabı “Bu Bi Mucize” bir gün içinde bitti. Hani su gibi aktı derler ya. Aynen sayfalar öyle aktı. Harika bir konu, nefis bir yazım dili ile bir araya gelince KoronaVirüs günlerinin karamsarlığını dağıtıverdi.
Türkmen’in ilk kitabı “Milyon dolarlık sözler” idi.
100 Yıl Sonra İlaç Şirketleri Kalacak mı?
Yeri ve zamanı mı bilmiyorum ama Trump’ın açıklamalarının ışığında ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’ne desteğini çekmesinden sonra 2012 yılında #workshop dergisi tarafından düzenlenen #pharmaforum2012 de yaptığım “100 Yıl Sonra İlaç Şirketleri Kalacak Mı? başlıklı konuşmam aklıma geldi.
Konuşmamın videosunu ve Oyun Biti isinli kitabımda yer alan özetine aşağıda yer veriyorum. Video konuşmanın tamamı ise en sonda yer alıyor.
Müzelerin İtibar Sıkıntısı
Bu yazı TEİD Etik ve İtibar Derneği‘nin üç ayda bir yayımlanan IN dergisinin ilkbahar 2020 sayısında yer aldı. Yazının yayımlanmış halini buradan Pages from INmagazine+Sayı+17 01 okuyabilirsiniz.
Önce, geçtiğimiz aylarda, gazetelerin ve sanal medyadaki akışın içinde sıkışıp kalan bir haberi okuyalım:
“Aktivistler,
Win, Win-Win ve KoronaWin
Ne kadar süreceğini bilmiyoruz.
Yüz yıl sonra tarihin bugünleri hangi verilerle yansıtacağına dair hiçbir fikrimiz yok.
Ama bir şeyi çok iyi biliyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!
Sınırlar belki kontrollü bir şekilde açılacak.
Uçak seferleri usul usul başlayacak.
Şehirlerde trafik hareketlenecek.