Kuşlar Rüzgâr Güllerine Çarpmasın Diye…
EKOIQ Mart 2016
Barış Doğru/ EKOIQ
Özgür Güvenç/ Fotoğraflar
Ya Kuşlar Rüzgar Güllerine Çarparsa Salim Abi? Herkesin erişimine açık, blogundan serbestçe indirilebilen son kitabının ismi böyle.
Dünya Vatandaşlığı Yolcusu
Dünya Vatandaşlığı Yolcusu
Kuşlar Rüzgâr Güllerine Çarpmasın Diye…
EKOIQ Mart 2016
Barış Doğru/ EKOIQ
Özgür Güvenç/ Fotoğraflar
Ya Kuşlar Rüzgar Güllerine Çarparsa Salim Abi? Herkesin erişimine açık, blogundan serbestçe indirilebilen son kitabının ismi böyle.
Pazarlama, marka, reklam, halkla ilişkiler, kurumsal iletişim dünyası “P” harfi kadar alfabedeki başka hiç bir harfe ayrıcalıklı davranmamıştır. Üniversite yıllarından itibaren yaşamı adeta “P” etrafında şekillendirdik. 2000’ler sonrasında birazcık “C” , enformasyon teknolojilerinin yaygınlaşması ile “E” ve “i” pozisyon almaya çalışmışlarsa da “P” yi kimse tahtından indiremedi.
“P” bu üstünlüğünü Aralık 2015’de kaybettiğimiz ünlü pazarlama hocası Edmund Jerome McCarthy ‘e borçlu.
Yeni yaşam tarzımız “dijital dünya”… Dijital ayak izlerimizden kimliğimizi, karakterimizi ele veriyoruz. Arkadaşlık mesafelerin ölçümlenmesinde bile duyguların yerini almaya aday bir fenomenin içinde yaşıyoruz. Şirketler de öyle… Markalar da… İnternet çocukları kuralları koyar oldu. Bizim gibi arada kalmış jenerasyonlar da uyum sağlama çabası içinde!
3 Mart 2016’da bunları konuşacağız.
Peter Drucker ve Howard Bowen…
Günümüzdeki anlamının karşılığı olan kurumsal sosyal sorumluluk kavramı 1940’lı ve 1950’li yıllarda gündeme getiren iki önemli isim…
Savaş sonrası yeşil dolarlara karşı iştahı kabaran kapitalizmin kurtlar sofrasına, “etik ve ahlaki” değerleri ıskalamamaları uyarısı yaptılar!
Kurumsal Sosyal Sorumlulukla ilgili meseleyi öncelikle 1940’li yıllarda Peter Drucker ele aldı.
Mustafa Koç’un vefatı sonrası gazetelere göz gezdirirken “takıntım” olan bir konu tekrar dikkatimi çekti.
Koç ailesinin derin acısını paylaşmak için gazetelere verilen ilanlar altındaki şirket logoları gözüme hala “fırsatçılık” yansıması olarak görünüyor.
2006 yılında yayımlanan İtibar Yönetimi kitabımda bu konuya özel olarak yer vermiştim. 155. sayfayı açıp okuyanlar görecektir; ”
Yer yüzünde öyle 62 kişi varki servetleri toplam dünya nüfusunun yarının gelirlerinden fazla!
Aslında bunlar bir kaç yıl önce 388 kişi idiler.
Yani 326 kişi servetlerini milyar dolar olarak yeteri kadar artırmadığı için lig değiştirdi.
Damdaki kemancının şarkısını yeteri kadar söylemediler her halde! Bu yüzden lig değiştirdiler.
Bu arada vergi cenneti olan ülkeler ve adalardaki hesaplar 7,5 trilyon dolara dayanmış!