Facebook, Twitter ve Youtube yasakları ile birlikte günlerdir yazmak için bir kenarda duran blog yazısı notuna gözüm ilişti; başlıkta olduğu gibi not aynen şöyleydi; “Bir numaradan ibaret olacağımız günler ne kadar uzak?”
İsimlerimizin, soyadlarımızın anlamının giderek kaybolmakta olduğunu acaba bir tek ben mi gözlemliyorum!
TC kimlik numaramız yaşamın yönetilmesinde artık en ön sırada değil mi?
Suyu çıkmak üzere olan sosyal sorumluluk!
Capital Dergisi on yıldır “kurumsal sosyal sorumluluk” ile ilgili bir dosya çalışması yapıyor. GfK’nın konuyla ilgili araştırmasının sonuçlarını yayımlıyor. Bu yıl da, derginin Mart sayısında Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanında “başarılı” şirketleri, “projeleri” ve “liderleri” görebiliriz.
Her 9 kişiden birinin “
Repuception! Ya da elmanın yarısı…
Repuception! Benim uydurduğum bir kavram. 1990’lı yıllarda halkla ilişkilerin tükenmişliği ile sıkıntılar yaşarken bir Londra seyahatim sırasında “Reputation” ile “Perception” ı evlendirmek gelmişti aklıma. İletişim yönetiminde gelinebilecek en üst nokta idi benim için. Çünkü hem itibar hem de sırtını itibara dayamış algı doruklarda olabilirdi… O dönemde özellikle uluslararası PR network’leri arasında kıran kırana bir savaş vardı.
Sürdürülebilirlik bir yaşam tarzı olmadıkça!
Sevgili Serra Titiz’in bir projesi olan ve gönüllülerin katkısı ile başarılı bir şekilde yönetilen Gelecek Daha Net blog sayfası için sürdürülebilirlik meselesini ele aldım. Son zamanlarda kafaları epey karıştıran bu kavramla ilgili bugün geldiğimiz yeri özetlemeye çalıştım.
Son 20 yıldır “sürdürülebilirliği” öğrenmeye çalışıyoruz. Ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri ile yaşanabilir bir yeryüzü meselesini gündemde tutmak ve “bir ucundan tutmak” için çabalıyoruz.
Türkiye’nin “Şeffaflık sınavı”: B-20
Türkiye Etik ve İtibar Derneği’nin (TEİD) yeni yayınlanmaya başlayan “IN magazine” için bu yıl G-20 toplantısına paralel ülkemizde toplanacak olan B-20 toplantısı ile ilgili bir yazı yazdım. Aslında her daim var olan ama özellikle 2000’li yılların başından bu yana zirve yapmış olan yolsuzluk, rüşvet, suistimal gündeminin gölgesinde “rüşvet,
Biz ne zaman yaşayacağız?
Yaşamın karanlık dehlizlerinde yaşları önce birer birer, sonra da onar onar arkanızda bıraktığınızı algıladığınızda yaşamın lezzetli taraflarını ıskaladığınızı fark edebilirsiniz.
Ama bu dehlizlerde zaman zaman karşınıza “üniversite gibi adamlar/kadınlar” çıkar! Bunlar evrensel bilgiye her daim ulaşan, bu bilgiyi işleyen ve içine lezzet katarak paylaşan insanlardır. Şöyle bir arkanıza yaslanıp bakıp,