Bir futbol ligi daha bitti… Formalardaki çamur lekeleri biraz daha genişledi.
“Taraftar” kimliği “düşman” kimliğine büründükçe…
Takımların renkleri çamur lekesi altında boğulacak!
Takım tutmakla birine düşman olmak ön koşul oldu.
Tuttuğu takımın renklerinin içinden,
sevgi…
hoşgörü…
rakibi takdir…
yok oldu gitti.
Yukarı Sokak… Alaçatı…
Genellikle bu blogda şahsi çalışmalarımla ilgili yazılara yer vermemeye özen gösteriyorum.
Ama bugün bu kuralı “görmezlikten” gelmek durumundayım.
Eşim Aysen… Alaçatı’da bir hayalini gerçekleştirdi.
Dört odalı bir özel konuk evi açtı.
Kızım Pırıl, pılıyı pırtıyı topladı.
Alaçatı’ya yerleşti. Ana-kız işletecekler… Hayallarini gerçekleştirecekler!
Caz, Türkülerimiz ve itibar yönetimi
Caz müziğinin tılsımlı bir dokunuşu var insana.
Belki siyah renkli insanların pamuk tarlalarında “biat” kültürü duvarlarında gezdirdikleri tırnaklarının çıtırdısı ile başlamış olabilir…
Ya da sözcüklerin tanımlamaya yetmediği büyük aşkların ve hemen peşinden gelen acıların notalardaki ifadesi de olabilir.
Ama şu bir gerçek ki; caz yaşamın ta kendisidir.
Saf mısınız? Yoksa, Gayri Safi Mutlu musunuz?
Satır aralarında kayboldu haber.
“Mutluluk” bir gelişmişlik göstergesi oldu.
Birleşmiş Milletler kararı ile…
Karar bir anda 66 ülkeden destek gördü.
Gayri Safi Mutluluğu yıllardır uygulayan tek ülke Butan şimdi daha da “mutlu”…
Belki onlar gibi yaşamda mutluluğu “hasılaya” tercih edenler olabileceği ümidiyle…
Yoksa “doğru” diye öğretilenler yanlış mıydı?
“Bildiğimiz bütün ‘doğruların’ aslında ‘yanlış’ olduğu gerçeği ile tanışmak nasıl bir duygu? İşte öyle bir dönemden geçiyoruz. Doğru bildiğini zannedip peşine düştüğümüz ve bu gezegenin herhangi bir yerinde inşa ettiğimiz yaşamlar bugün hepimizi içinden çıkamadığımız, sorunlarına çözüm üretemediğimiz, basiretimizin bağlandığı bir dünya ile başbaşa bıraktı bizi!”
İtibar yönetiminden sonra ne olacak?
2005 yılının sonlarında yayımladığımız “İtibar Yönetimi” kitabı uzunca bir süredir raflarda yoktu. geçtiğimiz günlerde 6. baskısını yaptı. Bu baskının önsözünü aşağıda paylaşıyoruz
İtibar Yönetimi artık günlük hayatımızın “zorunlu” bir parçası. Hani derler ya: “yağmurlu havada su bile vermiyorlar” diye. İtibar konusu için de durum böyle.