“Hasan Yılmaz’ın Maaşı Neden Artırıldı” başlıklı bir blog yazısı yazmıştım. Pegasus Hava Yolları’na ait Ankara-Trabzon seferini yapan PC 8622 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi yolcu uçağının pistten kayması ve denize 25 metre kala durması ile ilgili. Nasıl bir kriz yönetimi yapıldığını ele almıştım. Pegasus kendi taraflarında durumun nasıl yönetildiği ile ilgili beni bilgilendirdi.
Hasan Yılmaz’ın Maaşı Neden Artırıldı?
Evet merak ediyordum; Hasan Yılmaz’ın maaşı neden artırıldı? Eski maaşının ne olduğu ve ne kadar artırıldığı ile ilgili bir merakım yok! Aslında merakım Hasan Yılmaz ve maaşı da değil! Merakım, Pegasus Hava Yolları’na ait Ankara-Trabzon seferini yapan PC 8622 sefer sayılı Boeing 737-800 tipi yolcu uçağının pistten kayması ve denize 25 metre kala durması ile ilgili nasıl bir kriz yönetimi yapıldığı ile ilgili…
Halkla İlişkiler Yüksek Lisans Programı Olmalı!
Geçtiğimiz haftalarda İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığının ev sahipliğinde gerçekleştirilen “paydaş toplantısına” katıldım. Başka okullar yapıyor mu bilmiyorum ancak gerçekten son zamanlarda katıldığım en verimli ve kalite düzeyi yüksek bir organizasyondu. Öğretim üyeleri, sivil toplum kuruluşlarının yetkilileri, medya mensupları, sektörün tüm dallarından temsilcilerinin oluşturduğu sayıca az ama nitelik olarak yüksek katılımlı bir toplantıydı.
Sen Benim Kim Olduğumu Biliyor Musun? (*)
Genellikle sorunlu ya da suçlu olduğumuz halde can havliyle gölgesine sığınma ihtiyacı hissettiğimiz cümledir; “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” Bir sorunumuz ya da suçlu konumumuz olmasa kim olduğumuzu hatırlatmakla ilgili bir kimlik patinajına zaten gereksinim yoktur.
Uçağa son dakika yetişmişizdir, kapılar kapanmıştır. Çapsız bir “sen benim kim olduğumu biliyor musun” dalaşması perdelerini açmıştır.
Kurumsal değerleri “Checklist” gibi kullanabilsek…
2000’li yılarla birlikte şirket organizasyonlarında karşımıza çıkan etik, uyum, iç denetim, iç soruşturma ve benzer amaçlara hizmet etmekle kendilerini adamış kavramlar yumağı içinde bocalamaya başladık. Genellikle sorun “kaş yapayım derken göz çıkartmak” olarak değerlendirebileceğimiz amaç-niyet-sonuç üçlemesinde kilitleniyor.
Rüşvet, yolsuzluk, suiistimal, ihmal ve sayabileceğimiz diğer davranışların neden olduğu hasarın maddi tarafı bir kenara bırakılsa bile “duygulara” yansıyan esintileri uzun yıllar o kurumun itibarını sıkıntıya sokabilir.
Kariyer Genel Müdürlüğe uzanan yol değildir!
Bir yanılgı var iş hayatında…
Herkes “kariyer” peşinde ama bunun nasıl bir şey olduğu konusunda kafalar karışık! Tonlarca kitap var kariyer yolculuğu ile ilgili. Binlerce makale, seminer, eğitsel çalışma, örnek olay vs… Tüm bunlara karşın nasıl oluyor da kafalar karışık anlamak mümkün değil… Aslında mümkün; çünkü özellikle orta düzey yöneticiler kariyeri bir şirketin genel müdürü olmaya uzanan bir yol olarak biçimlendiriyorlar.