Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

You are viewing İtibar Yönetimi

Bu patronlar şirketleri babalarının malı sanıyor!

Türkiye Etik ve İtibar Derneği’nin üç ayda bir yayımlanan IN Dergisine düzenli yazmaya çalışıyorum.  İlkbahar 2016 sayısı için kaleme aldığım yazının başlığı “Bu patronlar şirketleri babalarının malı sanıyor”… Yayımlanmış hali ile buradan “patronlar” düz yazı olarak aşağıdan okuyabilirsiniz.  Güzel okumalar

Salim Kadıbeşegil

 

Marka vaatlerinde “etik” olmalı mı?

Marka vaatlerinde “etik” olmalı mı? Brandmap’ın Mart-Nisan 2016 sayısı için yazdığım yazıyı yayımlanmış hali ile buradan okuyabilirsiniz.BRANDMAP_05

Keyifli okumalar.
Salim Kadıbeşegil

maxim.com

maxim.com

1983 doğumlu Martin Shkreli’nin öyküsü mutlaka kulağınıza çarpmıştır. ABD’de yerleşik ve serbest yatırım fonu sahibi Shkreli ilaç endüstrisinin etrafında dolaşmayı seviyor.

Pazarlamanın “P” ler dünyasında döndük dolaştık geldik “3 P’ye”…

Pazarlama, marka, reklam, halkla ilişkiler, kurumsal iletişim dünyası “P” harfi kadar alfabedeki başka hiç bir harfe ayrıcalıklı davranmamıştır. Üniversite yıllarından itibaren yaşamı adeta “P” etrafında şekillendirdik. 2000’ler sonrasında birazcık “C” , enformasyon teknolojilerinin yaygınlaşması ile “E” ve “i” pozisyon almaya çalışmışlarsa da “P” yi kimse tahtından indiremedi.

“P” bu üstünlüğünü Aralık 2015’de kaybettiğimiz ünlü pazarlama hocası Edmund Jerome McCarthy ‘e borçlu. 

Dijital dünya karşısında markalar savunmasız mı?

Yeni yaşam tarzımız “dijital dünya”… Dijital ayak izlerimizden kimliğimizi, karakterimizi ele veriyoruz. Arkadaşlık mesafelerin ölçümlenmesinde bile duyguların yerini almaya aday bir fenomenin içinde yaşıyoruz. Şirketler de öyle… Markalar da… İnternet çocukları kuralları koyar oldu. Bizim gibi arada kalmış jenerasyonlar da uyum sağlama çabası içinde!
3 Mart 2016’da bunları konuşacağız.

Sosyal Sorumluluk: Yaşam Kalitesine Karşı Sorumsuzluklarımızın Bedeli!

Peter Drucker ve Howard Bowen…
Günümüzdeki anlamının karşılığı olan kurumsal sosyal sorumluluk kavramı 1940’lı ve 1950’li yıllarda gündeme getiren iki  önemli isim…
Savaş sonrası yeşil dolarlara karşı iştahı kabaran kapitalizmin kurtlar sofrasına, “etik ve ahlaki” değerleri ıskalamamaları uyarısı yaptılar!
Kurumsal Sosyal Sorumlulukla ilgili meseleyi  öncelikle 1940’li yıllarda Peter Drucker ele aldı.

Damdaki 62 kişi

Yer yüzünde öyle 62 kişi varki servetleri toplam dünya nüfusunun yarının gelirlerinden fazla!
Aslında bunlar bir kaç yıl önce 388 kişi idiler.
Yani 326 kişi servetlerini milyar dolar olarak yeteri kadar artırmadığı için lig değiştirdi.
Damdaki kemancının şarkısını yeteri kadar söylemediler her halde! Bu yüzden lig değiştirdiler.
Bu arada vergi cenneti olan  ülkeler ve adalardaki hesaplar 7,5 trilyon dolara dayanmış!