Günümüzde olur olmaz her şeyin başına bir “yeni nesil” – ne demekse- sözcüğü eklenir oldu ya. Ben de bu moda kavramın gerisinde kalmayayım dedim. Yeni nesil okul, yeni nesil kahve, yeni nesil meyhane, yeni nesil kitapçı, yeni nesil spor… Yeni nesil müzayede bile var. O zaman benim de yaşamın kendisine karşı olan sorumlulukları umursamadığımız gerçeğinden hareketle “Yeni Nesil Sosyal Sorumsuzluk” diye bir şey uydurma hakkım var diye düşünüyorum.
Temel Aksoy’un Kitabı
Temel Aksoy’un uzun yıllardır beklediğim kitabı çıktı. “Efsaneler ve Gerçekler”; “Pazarlama Nasıl Yapılır?” başlığı ile çıkan kitabı iki kez okudum. Ama üçüncü okumayı hak ediyor.
Kitap içeriğine yönelik ayrıntılı görüşlerimi aktaracağım ama; tasarım, görsellik, rahat okunabilme, referanslarla içeriği ilişkilendirme gibi genellikle ihmal edilen hususları dikkate aldığımızda birinci sınıf bir iş olarak değerlendirilebilir.
Sorumluluklarımızdan Sorumlu Olmak!
Kasım ayının ilk yarısında MediaCat tarafından düzenlenen Brand Week organizasyonundaydım. 9 Kasım Perşembe sabahı da “Sorumluluklarımızdan Sorumlu Olmak” başlıklı konuşmam ile katılımcıların karşısına çıktım. Oldukça kapsamlı olumlu tepkiler aldığım konuşmamı izleyemeyenler için burada paylaşmak istedim…
“İlk sürdürülebilirlik kartviziti”
Hayatımda üzerinde sürdürülebilirlik direktörü yazan ilk kartviziti 2001 yılında San Francisco’da düzenlenmiş olan uluslararası bir kongrenin kahve molasında küresel bir şirkette görev yapan meslektaşımdan aldım.
Yapay Zekâ “GO” da İnsanı Yendi; Buyurun Cenaze Namazına! (*)
Çalışma masamın önündeki sehpanın üzerinde duran çanaktaki küçük taşları M&M çikolatası zannedip ağzına atan çok misafirim olmuştur. Oysaki siyah beyaz olarak ayrı çanaklarda duran tırnak büyüklüğündeki bu taşlar kökü 4000 yıl öncesine giden GO adlı strateji oyunu oynamaya yarıyor. Çin’de ve Tibet’te doğduğu rivayet olunur.
Portekizli Çocukların İklim Değişikliği Bilinci!
İçimi acıtan konuların en başında geliyor orman yangınları. Özellikle cennet ülkemizin doğa harikası ormanlarının yanması ile ilgili haberler kahrediyor her seferinde.
Helikopterlerin bakraçlarıyla su taşıması karşısında gözyaşlarımı tutamadığım olmuştu.
Sadece ülkemizde değil dünyanın dört bir tarafındaki ormanların (su gibi) tüm insanlığa ait olduğu bilinci uzun yıllardır verdiğim ders ve konferansların içinde “dünya vatandaşlığına yolculuğun”
Evrim Teorisi SpaceX Yolcusu Olsaydı
Zaman, insan ve mekan…
Çağlar boyu bir ailenin bireyleri gibi didişip durdular. Mekan ve zamanın kârlı çıktığı gibi görünen 70 bin yıllık yolculuğun bir başka kilometre taşını Elon Musk’ın twitinde yakaladım.
Çok değil daha yüz yıl önce kıtalararası yolculukların haftalar, aylar sürdüğü bir yaşamın içinden yarım saate inmekte olan bir başka boyut seriliyor önümüze.