Uzunca bir süredir oyuncak silahlara karşı anne ve babaları daha duyarlı ve sorumlu davranmaya davet ediyorum. Yasaklayarak değil, çocuklarını “ikna” ederek oyuncak silahlardan çocukların uzak kalması gerektiğine dair inancım her gün artıyor. Dünyanın her köşesinde her gün masum insanlar canlarından oluyorlar.
Bunlardan biri siz de olabilirsiniz, ben de… Çocuklarımızda…
O yüzden sorumluluğu paylaşalım. Bugünden anne ve babaları çocuklarını oyuncak silahlarla bulusturmalarına engel olalım.
Şimdi bir yenı yıl hediyesi istiyorum sizden. Başlıktaki cümlenin “çünkü” den sonraki bölümünü tamamlayın. Bana yorum olarak gönderin. Ben de blogumda bunları yayımlayayım. Dolayısıyla her birimizin yeni yıl armağanı hepimizin olsun.
Arzum Satır
Aralık 28, 2012Çünkü kötülüğe teşvik eder…
Ünal
Aralık 28, 2012Çünkü; özgüvenin sahte tezahürüdür.
Çünkü; küçükken ‘şeytan doldurur’. Büyüyünce nefret doldurur.
Çünkü; ateş etmeyi zarar vermeyi hatta öldürmeyi basitleştirir.
Çünkü; önce yapan sonra düşünen toplumuz da birçok cinayetin veya kazara yaralanmaların sebebidir.
Osman ÜNAL
Aralık 28, 2012Çünkü….oyuncaklar gerçek yaşamın kopyası….aynasıdır…
Recep Ali Topçu
Aralık 28, 2012Silah -oyuncak da olsa- kötüdür. Çünkü: kalplere,gönüllere,beyinlere asıl ihtiyaçları ve fıtraten istedikleri olan sevgiyi,muhabbeti koymalıyız. Sevginin,muhabbetin gönüllerde mayalanmasıyla gerçek insanlık denen yapı ortaya çıkar.
Bir can cihana bedeldir. Bu can ister bir insan, ister bir karınca, isterse bir ağaç olsun. Değilmi ki can taşıyor, değilmi ki nefes alıp veriyor. Yüce Yaratıcımız (cc) tarafından yaratılmış her can kutsaldır. Yaşama hakkına eşit olarak sahiptir.
Biz avcılık yaparak bu canların canını alıyoruz, hayatlarına son veriyoruz.
Bir canı öldürmek bir cihanı öldürmek gibidir.
Avcılık tüketmek,sahip olmak,bitirmek demektir. Egoizmin başlangıcı, yansımasıdır.
Halbuki bizim kültürümüzde ve yaratılışımızda çiftilik yaklaşımı esastır. Çifti yaşatır, paylaşır, gönlü geniştir. Bakışı içtendir, sevgi doludur. Tarlayı sular,tohumu eker, sonra biçer,sonra hepsini toplamaz, bir miktarını kurdun kuşun hakkıdır diye bırakır, bir kısmıyla ihtiyacını giderir, yine bir kısmını yenilenmek üzere, ekmek üzere tohum olarak saklar. Hepsini tüketmez.
Geleceğin çiftçi bakışlı güzel insanalrı bugünkü çocuklarımız içinden çıkacaktır. Onlar bizim evimizin, dünya bahçemizin en güzel gonca gülleridir. Onlara güzel kokular yakışır.
O tertemiz, duru ve hoş/boş gönülleri nefret, öldürme, kin gibi duygularla ve onları çağrıştıran, bilinç altına yerleştiren unsurlarla kirletmeyelim.
Temiz kalsın, duru kalsın o yürekler. Oraya mavi gökyüzü altındaki tüm canlıları kardeş olarak kabul eden engin anlayışı, hoşgörüyü ve sevgiyi yerleştirelim.
O zaman gönüllerimiz rahatlayacak, insanımız kendinle barışacak, çevresiyle barışacak, toplumla barışacak, yaratıcısıyla barışacak. Gönlünde sevgiyle büyüyen çocuklar bir sevgi, bir muhabbet fedaisi olarak yetişecek, gelişecektir. Elinde silah ile büyüyen, gönlü nefret dolu bir insan olmayacaktır.
Barış bizim yamaçlarımızda yeşerecek. Dünyamız rahatlayacak.
Ne mutlu gönlünde sevgiyi, muhabbeti yeşertenlere,
Ne mutlu güzel evlatlar yetiştirerek, gonca güller büyüterek bu dünya bahçemizin kokusunu, dokusunu güzelleştirenlere,
Ne mutlu o mübarek ellere, annelere ve babalara..
Yeni yılınız yeşilliklerle dolu olsun, gönlünüz duru ve coşkulu olsun.
Saadethanelerinizden saadetiniz eksik olmasın.
Diyez
Aralık 28, 2012Çünkü daha çok yeni 14 Aralık’ta Newtown, Connecticut’ta yaşanan ve 20 masum çocuğun yaşamını kaybettiği korkunç saldırı gibi bir olayın dünyanın hiç bir yerinde hiç bir zaman yaşanmamasını istiyoruz.