İki ayı biraz aşkın bir süredir sesim soluğum çıkmıyordu.
Ayda üç-dört kez görünmeye alıştığım panellerde, konferanslarda veya konuk konuşmacı gibi ortamlarda yoktum.
Sosyal ortamlarda bir kaç günde bir birbirimizi görmeye alışkın olduğum dostlardan uzak kalmıştım.
Hatta ders vermekte olduğum Bahçeşehir Üniversitesindeki öğrencilerimle bile vizelerini aldıktan sonra istemeden vedalaştım!
Yani beni iyi tanıyanların bende pek görmeye alışkın olmadıkları bir “sessizlik” ortamı vardı. Sesim soluğum çıkmıyordu. Ama mazeretim vardı!
Çünkü; İzmir’deki doktorum genel sağlık tetkikimi yaparken akciğer filmini beğenmemişti. Bilgisayarlı tomografi istemişti. Onun bu isteğini yerine getirince işler büyüdü. 40 yılı aşkın bir süre sigara ve her türlü nikotin bazlı ürünü tüketmiş biri olarak her iki akciğerimde ayrı ayrı lekeler tespit edildi. Bunlar ileri tetkik dedikleri bazı süreçlere girmemin gerekliliğini ortaya koydu.
Sonuçta, her biri bir diğerinden farklı günlerle dolu iki ay geçirdim. Gerçek anlamda bir “belirsizlik” dönemi. Bir sonraki aşamanın ne olabileceğine dair bilgilerin umutla-umutsuzluk arasında gel-gitlerinin yoğun olarak yaşandığı bir dönem. Akciğer kanseri ile ilgili geniş bilgi sahİbi oldum. Bu bilgiler yaşamın diğer önceliklerinin önüne geçti.
Önce kendimi emin ve ehil ellere teslim ettim. Gebze’deki Anadolu Sağlık Merkezi, hekimleri, teknolojik alt yapısı, bir sağlık merkezi olarak tasarımlanmış mimarisi ve personeli ile bu süreci mutlu bir şekilde geride bırakabileceğimin tüm işaretlerini bana veriyordu.
Nitekim öyle oldu.
Son 20 gün içinde biri sağ diğeri sol akciğerim olmak üzere iki ameliyat geçirdim. ilkinden iki, diğerinden dört gün sonra ayağa kalktım. Normal hayatıma biraz ağır tempolu da olsa döndüm. Şimdilik risklerimi kontrol altına alabildim diyebiliyorum.
Yine hekimlerimin tavsiyesine uyarak tamamlayıcı bir kemo tedavisini almak üzere en az dört ay İzmir’de bulunmam gerekiyor. Yani daha yoğun Alaçatı merkezli olacağım bir süre. Sezon da gelmişti zaten!
Ama bu süreç profesyonel anlamda şirketlere konuk konuşmacı ya da workshop yönetimi olarak katılım sağlamama engel değil.
Sizleri dünya vatandaşlığına yolculuğun diğer basamaklarında buluşmak üzere selamlıyorum.
ercan tutal
Mayıs 1, 2014sevgili dostum
cooook buyuk gecmis olsun oncelikle…
” hangi sehir saraba benzer ?”
elbetteki Paris…
paris 1 mayis…selamlar buradan:)
…..
kas ta actigim Köy Akademisi nde istedigin zaman istedigin kadar uzun sureli nekahat ,iyilesme, dinlenme ve entellektuel uretim..doga ile bulusma vb kapi acik….Akademimiz ve muhtesem kutuphanemiz emrindedir…
sevgiler
kardesin ercan
Özlem Çetin
Mayıs 1, 2014Salim Bey çok geçmiş olsun Alaçatı çok iyi gelecektir 🙂
Tolga
Mayıs 1, 2014Geçmiş olsun hocam en yakın zamanda aynı enerjinizle sizi görmeyi diliyoruz.Sevgiler saygılar.
Bige Özçubukçu
Mayıs 2, 2014Salim Bey, çok çok geçmiş olsun, sağlıklı ve güzel günlerde görüşmek dileğiyle
bige
Melek Bar Elmas
Mayıs 2, 2014Büyük geçmiş olsun 🙁