Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Bir Devlet Başkanı Neden Facebook Merkezine Gider?

Biri 320 milyonluk nüfusu ile dünyanın en gelişmiş ülkesinin başkanı…
Diğeri 1,5 milyarlık bir nüfusu simgeleyen sosyal medya imparatorluğunun kurucusu ve Başkanı…
Birinin 240 yıllık bir geçmişi var diğerinin topu topu on yıl!
Ama o ne idüğü belirsiz eşyalarla dolu garajlardan yükseldi bu milyar dolarlık şirketler.
20’li yaşlardaki “çocuklar” geleneksel “dokunulmaz” olan dev üreticileri tahtlarından indirdiler o garajlarda geliştirdikleri “şey“lerle!
indirABD Başkanı Obama, Kaliforniya Palo Alto’daki Facebook merkezine gidiyor.Eminim sizler de izlemişinizdir.
Facebook çalışanlarınca ağırlanıyor.
Bir saatlik toplantıda sadece o salondaki değil ABD’nin ve Kanada’nın dört bir tarafındaki Facebook çalışanları ABD Başkanı Barack Obama’ya istedikleri soruyu, istedikleri sözcükler ve cümleler ile soruyorlar.
Obama, sorulara cevap verirken “topu taça atmamaya” özen gösteriyor.

20 Nisan 2011 tarihindeki bu toplantıdaki konuşmaların ingilizce metni burada yer alıyor.
Obama, Mark Zuckerberg’le daha önce bir kere de akşam yemeği yediklerini hatırlatıyor konuşmasının başında.
ABD Başkanının bir tembel Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg’in 0n yılda 80 Milyar dolarlık değere taşıdığı Facebook merkezine gitmesi çok mu önemli?
Bilmem…
Ama bazı bilgilere ulaştım bunları yazarken. Örneğin;
indir (3ABD’de internet kullanıcılarının % 70’i Facebook kullanıcısı.
Kullanıcıların %70’i ABD dışında.
Her 20 dakikada 1 milyon bağlantı paylaşılıyor.
Her 20 dakikada 10 milyondan fazla yorum giriliyor.
Ortalama bir kullanıcının 130 arkadaşı var.
Ve daha neler.
Öte yandan…
Trilyonlarca dolar borç batağında bir ekonomi…
Son zamanlarda biraz iyileşme gösterse de ciddi bir işsizlik sorununu alt etmiş değiller.

Sağlık reformlarındaki büyük vaatlere karşın  yaşanan hayal kırıklığı…
Göçmenlerle yaşanan ciddi sorunlar.
Bitmek tükenmek bitmeyen bölgesel sıcak savaşlar yüzünden savunma harcamalarındaki tasarrufların başka baharlara kalıyor olması…
Ve daha sayılabilecek bir çok “sıkıntılı” konu!
Ama gündem de “twitter” ın yasaklanması…
İnternet yasaklarının genişletilmesi…
Sosyal medyanın ne kadar zararlı olduğu…
Bu işlerle uğraşan devlet kurumlarının “yasak icat etmekle” ilgili çalışma alanlarının genişletilmesi…
gibi konular yok!

Çünkü Obama orada diyor ki; “iyi bir politik ortam ve sağlıklı bir demokrasinin ön koşullarından biri yurttaşları bilgilendirmek ve onların katılımcılığını sağlamaktır. Ve Facebook bize tek yönlü değil iki yönlü iletişim kurma olanağını vermektedir. Yani ben size hitap ediyorum, siz bana konuşuyorsunuz… Yani bir diyalog içindeyiz! Bize bu olanağı tanıyan bu tür toplantıları işte bu yüzden çok seviyorum.”
Dahası, 21. yüzyılda rekabet güçlerini koruyabilmek için şartlar ne olursa olsun;

eğitime
bilime
araştırma ve geliştirmeye (inovasyon) ve
bunların alt yapısına dayalı alanlara –matematik, bilim ve inovasyon derslerine-daha fazla yatırım yapmaya devam edeceklerini vurguluyor. Özellikle vurguladığı hususların başında da bir sonraki jenerasyon geniş bant ve internet yatırımları geliyor!

Bunları gerçekleştirirken demokrasinin ve siyasetin de daha iyi olmasını sağlayacak fikirleri de tartışmak istediğini söylüyor. “Çünkü eğer birlikte çalışır, çözüm üretirsek sağlıklı bir demokratik işleyiş konusunda da bir sorun olacağını sanmıyorum” diyor.
Konuşmayı izledikten sonra arkama yaslandım.
Uzaklara daldım.
Sesini kıstığım müziği açtım.
Aklımda kalanları gelişi güzel notlara döktüm.
Zaman zaman gülümsedim.
Bir “hoşluk” kapladı içimi.
Neden acaba?

 

Henüz yorum yok.

Ne düşünüyorsun?

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir