Mustafa Koç’un vefatı sonrası gazetelere göz gezdirirken “takıntım” olan bir konu tekrar dikkatimi çekti.
Koç ailesinin derin acısını paylaşmak için gazetelere verilen ilanlar altındaki şirket logoları gözüme hala “fırsatçılık” yansıması olarak görünüyor.
2006 yılında yayımlanan İtibar Yönetimi kitabımda bu konuya özel olarak yer vermiştim. 155. sayfayı açıp okuyanlar görecektir; ”
Damdaki 62 kişi
Yer yüzünde öyle 62 kişi varki servetleri toplam dünya nüfusunun yarının gelirlerinden fazla!
Aslında bunlar bir kaç yıl önce 388 kişi idiler.
Yani 326 kişi servetlerini milyar dolar olarak yeteri kadar artırmadığı için lig değiştirdi.
Damdaki kemancının şarkısını yeteri kadar söylemediler her halde! Bu yüzden lig değiştirdiler.
Bu arada vergi cenneti olan ülkeler ve adalardaki hesaplar 7,5 trilyon dolara dayanmış!
Sivil Toplum mu Temiz Toplum mu?
Ben Serdar Kuzuloğlu’nun “Dünya halleri” blogundan öğrendim; Greenpeace İsveç’te bir kömür madenini “kapatmak” üzere satın alıyormuş! “Vattenfall adlı söz konusu maden İsveç devletiyle bağlantılı ve İsveç bir yandan fosil yakıttan tamamen kurtulmuş ilk ülke olmak için çabalıyor (Şirketin santralleri Almanya’da hizmet veriyor).
Ne Kadar Başarılı Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
Arşivimim yıllık temizliğini yaparken 2 Ocak 2012 tarihinde Temel Aksoy’un kaleme aldığı bu yazı elime geçti. Her yeni yıl başında yaşamını kendi kendine, sessizce, gürültü patırtı yapmadan gözden geçirenler için faydalı olacağını düşünüyorum. Temel Aksoy’dan bir yeni yıl armağanı olarak saklamışım her halde o zaman… Okumamış olabileceğinizi düşünerek paylaşıyorum.