Alaçatı Turizm Derneği’nin başlattığı #alacati75desibel kampanyasına tanık olmuş olabilirsiniz. Çeşme Belediyesinin de destek verdiği bu kampanya sezon öncesi aslında tüm turizm bölgelerimiz için “kötüye gidişat” olabilecek her konuda sivil toplumun kararlılığını bir sınavdan geçiriyor.
Ortada bir sorun var…
Popüler turizm beldemiz Alaçatı’da bazı işletmeler, diğer bazı işletmeleri ve belde sakinlerini “yok” sayarak sabahın erken saatlerine kadar tüm beldeyi “rahatsız edici gürültü” yapıyorlar.
Yaptıkları gürültünün adına “eğlence”, eğlencenin adına da “müzik” diyorlar!
Özellikle son 5 yıl içinde topu topu 45 günlük yüksek sezonda Alaçatı’yı yaşanmaz hale getiren bu kaotik durum “nedense” engellenemiyor!
Oysaki gece 12:00’den sonra sokağa taşan her türlü ses kanunen “yasak”!
Alaçatı turizm beldesi diye bunu da esnetmiş yetkililer 01:00 koymuşlar adını…
Ama dinleyen, uyan yok ki!
Hastalar var sinir krizi geçirecekler neredeyse…
Yaşlılar var çaresiz…
Ertesi gün işe gidecekler var.
Tatil geçirmek için Alaçatı’daki otellerde konaklayanlar var.
Huzur, sakinlik, sessizlik isteyen belde halkı var.
Dahası, bu gürültüye neden olmayan ve işini doğru dürüst yapmak isteyenlerin uğradığı bir haksız rekabet durumu söz konusu. Bir de gürültü nedeniyle tam iş yapacağı saatlerde dükkanı erkenden kapayıp gitmek durumunda olanlar var.
Belde sakinleri yetkililerden umarsız bir müdahale beklentisi içinde…
Bir kaostur sürüp gidiyor…
Bu gürültüye neden olanlar bana göre Alaçatı’nın geleceğini, olması gereken marka değerini ve rekabet gücünü düşürüyorlar.
İşte bu gidişata bir nebze olsun dikkat çekmek için #alacati75desibel kampanyası var!
Eğer kanunla ilgili yaptırımları uygulamak durumundaki yetkililer de bu kampanyaya destek verirse “Alaçatı tekrar fabrika ayarlarına” döner.
Dünyanın hiçbir yerinde örneği yok
Hepimiz dünyanın dört bir tarafındaki turizm yörelerini dolaşıyoruz.
Her bir yerin kendi özgün karakteri orayı turizm destinasyonu haline dönüştürüyor.
Kimisi, tarih, kimisi sanat-kültür, kimisi gastronomi, kimisi yerel dokuyu yansıtan mimari özellikleri ile dolup taşıyor.
Ama bunların hiç bir tanesinde sokaklara taşan müzik sesi duyamazsınız. Çünkü o sesi duymaya başladığınız anda “sistem çöker”.
contl+alt+delete durumu söz konusu olur yani.
Müzik eğlence isteyenlere İbiza, Mikanos gibi seçenekler sunulur. Sabahlara kadar yüksek sesli müzikle eğlensinler diye!
Alaçatı, özgün mimari dokusu, her biri fotoğraf platosu olan sokakları, yerel yemekleri, kültür ve tarih zenginliği ve insanları ile Alaçatı oldu. Onu keşfeden Alaçatı’lılar bu özelliklerini uzun yıllar özenle korudular. Yani bugün “iştahı kabaranlar” Alaçatı’nın bu özelliklerini titizlikle koruyanlara borçlular kasalara giren paralarını.
Ama gidiyorlar!
Gerçekten Alaçatı’yı sadece yazın değil tüm yıl boyunca ziyaret eden, para harcayan, Alaçatı’nın dokusuna değer veren turistler birer birer elini ayağını çekiyorlar. Gürültünün kaynağı işletmeler bütün gece “bir bira” ile hesabı kapatmak isteyenlerle baş başa kalacaklar gibi.
Tabii ki Alaçatı yine fabrika ayarlarına dönecek ama bu astarı yüzünden pahalıya mal olacak!
Ne düşünüyorsun?