Bir şirket organizasyonunda iletişimcilerin yeri o şirketin iletişim meselesini ne kadar ciddiye aldığının göstergesidir. Bu açıdan bakıldığında iletişim profesyonellerine icra kurullarında yer veren şirketlerin başta kurumsal markanın yönetilmesi olmak üzere şirketin “elle tutulamayan değerlerinin” yönetilmesinde büyük bir rekabet avantajı elde ettikleri görülecektir. Bir şirket organizasyonunda CEO hem yazılı hem sözlü iletişim yönetimi konusunda iletişimcilere “şapka” çıkartacak kadar yetkin olmalıdır. Ancak, hangi zamanlama dilimlerinde, hangi paydaşlara, nasıl bir içerik ile iletişim yapılması gerektiği konusunda hemen yanı başındaki iletişim yöneticisinden yönlendirme almıyorsa onun bu üstün yeteneği bir krize bile neden olabilir.
Özellikle kriz iletişimi, iç iletişim performansı gibi konularda şirket yönetimi aradığı tüm iletişim çözümlemelerini yanı başında bulabilecektir.
Öte yandan, bu koltuğu hak edecek iletişim profesyonellerinin de ara vermeksizin kariyerlerine yatırım yapmaya devam etmeleri hem kişisel kazançları hem de temsil ettikleri kurumun avantajına olacaktır. Bu profesyonellerin, sivil toplum ve meslek kuruluşları ile dayanışması akademik dünya ile toplum yararına projeler üretiyor olmasının şirket performansına çarpan etkisi yüksek getirileri olacağı açıktır.
Öte yandan iletişim profesyonelleri icra kurullarında “paydaşların sesi” olduklarını unutmamalıdırlar. Paydaşların kültür ve değerlerine aykırı oldukları düşündükleri uygulama ve çalışmalara kararlı bir şekilde karşı çıkan görüşleri şirketi daha sonra astarı yüzünden pahalı maliyetlerle karşı karşıya kalacağı gelişmelerden koruyacaktır. Bir diğer nokta; iletişim profesyonelleri greenwashing, advertorial gibi içinde etik ve ahlaki sıkıntılar barındıran uygulamalardan uzak durmalılar. Bu ve benzeri çalışmalar hayatın akışı içinde şirketin beklentilerini karşılayabilir ancak iletişim profesyonellerini kariyerlerine çıkmayan bir itibar lekesi olarak kalır.
(*)Business Life Temmuz 2022
Ne düşünüyorsun?