Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleriniz; toplumun, çevrenin ve paydaşlarının ihtiyaçlarının değiştiği pandemi gibi olağanüstü dönemlerde iş stratejilerinize nasıl yansıyor, “Marka İtibarı”nıza neler katıyor?
Öncelikle kavramları doğru yerlerde doğru amaçlar için tanımlayalım. Sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleri “kenar süsleri” değildir. İş stratejisinin “omurgasında” tanımlanmamış bu işler maalesef kurum itibarı için hayli yüksek risk taşırlar. Çünkü kavramsal olarak beklentileri yükselten bir içeriği temsil etmektirler ancak bu beklenti olması gerektiği gibi karşılanmaz ise kurum itibarında yaratılacak “leke” uzun yıllar çıkmaz!
İş dünyası 1990’lar ile çok hızlı bir dönüşüm yaşamaya başladı. Ardı ardına farklı kavramlar hayatımızın içine girdi; toplam kalite yönetimi; koşulsuz müşteri memnuniyeti, 6 sigma; Balance Score Card ilk aklıma gelenler. 2000’ler olduğunda henüz sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluğa sıra gelmemişi.
20 yıl içinde müthiş bir değişime tanık olduk. Çünkü sorumluluklarımızın bilimcinde olmaz ve aksiyon almaz isek biz dahil tüm sistemin çökeceği gerçeği ile yüzleştik. Yüzleştiğimiz bir başka gerçek bu kavramların alışılagelmiş “moda” kavramlar olmadığı tam tersine bir felsefeyi taşıdığı ile ilgili.
Şimdi başka bir lig oluştu dünyada; bu kavramları samimi olarak iş stratejisinin omurgasına yerleştirenler ve eski alışkanlıklarını terk etmek konusuna ayak sürüyen ve gelişmelerin rüzgarından nemalanmak isteyenler!
Business Life Aralık 2021
Ne düşünüyorsun?