İnsanoğlu 20.yüzyıl için özel bir plato kurdu.
1900’lü yılların belgeseli bu platoda çekildi.
2100 yılında gösterilmek üzere…
Oyun Bitti kitabından bir bölüm:
Son yıllarda izlediğim en güzel filmlerden biri Woody Allen’in hem yazdığı, hem yönettiği ve hem de oynadığı “Hollywood Bitiyor” idi. Kısaca; bir zamanlar büyük filmlere imzasını atmış ancak kariyerinin doruklarında iken işleri ters gitmiş ve “çöküş” yaşamakta olan bir yönetmeni anlatır bu film.
Eski eşinin girişimleri sonucu karşısına gelen 60 milyon dolarlık yeni bir yapımın iştahlandırdığı yönetmen çekimlerin başlamasından bir gün önce yaşadığı stresle “kör” olur. Hiçbir şey görememektedir ve ertesi gün çekimler başlayacaktır. Bu yapıma olan şiddetli gereksinimi nedeniyle de menejeri dışında kimselere “göremediğini”, kör olduğunu söyleyemez.
Ve çekimler başlar… Gözleri görmeyen bir yönetmen bir “film” çeker! Tahmin edileceği gibi “saçma sapan” bir yapım çıkar ortaya. 60 milyon dolar çöpe gitmiştir! Film bittikten sonra gözleri normale dönen yönetmenin kendisi bile çektiği filmi seyredemez.
Hayal kırıklığının ve sert eleştirilerin doruğunda iken filmin sonunda bir Fransız gazetesinde çıkan bir eleştiri yazısı tükenmiş umutları yeşertir. Filmi izleyen Fransızlar görmeyen yönetmenin gözleri görmeden çektiği filmi “çok beğenmişler ve takdir etmişlerdir!”
Galiba son 150 yıldır gözleri görmeyen yönetmenlerin “iş başında” olduğu saçma sapan bir filmin oyuncuları olduk ve saçma sapan bir film senaryosu gibi bir hayat yaşamak zorunda kaldık. Daha kötüsü tüm olan bitenlere “Fransız” kaldık!