Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

All Posts By Salim Kadıbeşegil

Canım Sıkkın!

Tarih boyunca insanlık “hukuku” sorguladı. Hak ve hukuk arasındaki gelgitler adaletle hesaplaşmak zorunda kaldı. Örneğin, eski çağlarda Krala karşı isyan başlatmanın cezası idamdı. İsyancılardan kaç tanesinin idam edilmesi Kral ve taraftarlarının vicdanını adalet battaniyesi ile örtmesine yetecekti? 10-20-200-500? Kaç idam adaleti sağlayacaktı?

Hukuk toplumsal yaşamın temel kurallarının hakça bölüşümü ile ilgili temel düzenlemeleri sağlasa da her zaman “adaleti”

Öyküleri ile Marka Olan Beldeler ve Alaçatı

Eğer markayı Başkalarında olmayan bir ürün ya da hizmet ile değer yaratmak olarak tanımlıyorsak bu turizm dünyasında destinasyonlar için de geçerli. Ve görüyoruz ki dünya turizm hareketi geleneksel destinasyonlardan değer yaratan “öykülere doğru” kayıyor.

Bazı
yerler öyküleri ile marka olmuşlardır. Veya marka olabilmelerini bu öykülere
borçludurlar!

Havadan Sudan Para kazanmak!

By Posted on 0 No tags 1

Beni Serdar Altan’ın pazarlamasyon.com’da yer alan “Nestle neden dünyanın en sevilmeyen markalarından biri?” başlıklı yazısı tahrik etti. 8 binin üzerinde markaya sahip olan ve 194 ülkede toplamda 447 fabrikası bulunan İsviçre merkezli yiyecek ve içecek üreticisi Nestle’den söz ediyoruz. Ama bu yazıda değineceğim konu markanın “su” meselesi ile ilgili yaklaşımı.

CEO’lar O Koltuklarda Hangi Çivilerin Üzerinde Oturuyorlar?

Fırsat buldukça kurumların hizmet kalitelerini gözlemler, “iyileştirebilecekleri” alanlarla ile ilgili onlara geri bildirimde bulunurum. Bu kurumlar böyle bilgileri elde etmek ve rekabette fark yaratmak için her yıl araştırmalara çok ciddi para harcamakta. Oysaki çözümler burunlarının ucundadır. Bir örnek vermek gerekirse, THY’na bir yolcu deneyimi ile ilgili geri bildirimde bulundum.

Bugünkü iletişimcilerin talihsizliği yönetimde söz sahibi olamamaları

 

Campaign Türkiye

Campaign Türkiye ile yapmış olduğum ve Kasım 2018 sayısında yayımlanan söyleşinin tamamını buradan okuyabilirsiniz. 

Campaign Türkiye Kasım 2018

“…Sektör olarak baktığımda Türkiye ile dünyanın gündemi arasında ciddi bir fark göremiyorum. İş dünyasına karşı bir güven bunalımı var.

Kapitalizmin Ergenlik Çağındaki Çocuğu; İmmigirasim

Kapitalizm kimin çıkarına hizmet ettiği tartışma dışı kalmış bir bukalemundur! Yoksulluğun ve gelir-gider farkının simgesi olan %1 ile tescillenmiş kapitalizm olgusunun mirası -diğer fenalıkları şimdilik bir kenara bırakacak olursak- üç temel başlık altında bu yüz yıla devredildi. 

İlki tabii ki paranın ahlak, etik ve vicdan kavramlarını halının altına süpürüp bir “değer”

Büyüyünce Ne Olacaksın?

1970 ve 1980’ler işletme, pazarlama, marka ve bu kavramlarla yan yana geldiğinde “şık” duran alanlarda eğitim almak için herkesin birbiri ile yarıştığı yıllar olarak tarihe geçti. Daha sonra bilgisayar, bilişim, endüstri mühendisliği gibi alanlar “büyüyünce ne olacaksın” sorusunun cevapları arasındaydı. “Doktor, mimar, mühendis” olacağım şeklindeki -olmayacağımızı bildiğimiz halde- cevapların modası zaten geçmişti ve bizim kuşağın ezberini bile bozmaya yetmiyordu.

Güzin Ablanın Yeni Dertleri!

Sevgili Güzin Ablacım, Ben yıllardır terlik üretirim. Küçük bir atölye ile başladık bu işlere, sonra babamdan devraldım işleri büyüttüm. İhracata falan da başladık.  Amerika Birleşik Devletleri’ne doğru yürümekte olan Guatemalalılar gibi kitlesel göç hareketi içinde bulunanları potansiyel bir pazar olarak görmeli miyim?

Sevgili Güzin Ablacım,