Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Rüzgârın Alaçatılı Notaları…

“Rüzgarın Alacatılı Notaları” başlıklı yazım Mesa Dergisinin İlkbahar 2016 sayısında yayımlandı. Benim için yazması en zor yazılardan biri oldu. İnsan yaşadığı yeri kolay kolay yazamıyormuş! Yayımlandığı hali ile bu ekten okuyabilirsiniz. Ruzgarin Alacatili Notalari

Düz yazıyı tercih ederseniz, aşağıda…
Salim Kadıbeşegil

 

Pazarlamanın “P” ler dünyasında döndük dolaştık geldik “3 P’ye”…

Pazarlama, marka, reklam, halkla ilişkiler, kurumsal iletişim dünyası “P” harfi kadar alfabedeki başka hiç bir harfe ayrıcalıklı davranmamıştır. Üniversite yıllarından itibaren yaşamı adeta “P” etrafında şekillendirdik. 2000’ler sonrasında birazcık “C” , enformasyon teknolojilerinin yaygınlaşması ile “E” ve “i” pozisyon almaya çalışmışlarsa da “P” yi kimse tahtından indiremedi.

“P” bu üstünlüğünü Aralık 2015’de kaybettiğimiz ünlü pazarlama hocası Edmund Jerome McCarthy ‘e borçlu. 

Dijital dünya karşısında markalar savunmasız mı?

Yeni yaşam tarzımız “dijital dünya”… Dijital ayak izlerimizden kimliğimizi, karakterimizi ele veriyoruz. Arkadaşlık mesafelerin ölçümlenmesinde bile duyguların yerini almaya aday bir fenomenin içinde yaşıyoruz. Şirketler de öyle… Markalar da… İnternet çocukları kuralları koyar oldu. Bizim gibi arada kalmış jenerasyonlar da uyum sağlama çabası içinde!
3 Mart 2016’da bunları konuşacağız.

Sosyal Sorumluluk: Yaşam Kalitesine Karşı Sorumsuzluklarımızın Bedeli!

Peter Drucker ve Howard Bowen…
Günümüzdeki anlamının karşılığı olan kurumsal sosyal sorumluluk kavramı 1940’lı ve 1950’li yıllarda gündeme getiren iki  önemli isim…
Savaş sonrası yeşil dolarlara karşı iştahı kabaran kapitalizmin kurtlar sofrasına, “etik ve ahlaki” değerleri ıskalamamaları uyarısı yaptılar!
Kurumsal Sosyal Sorumlulukla ilgili meseleyi  öncelikle 1940’li yıllarda Peter Drucker ele aldı.

Vefat ilanlarında logo kullanmak!

By Posted on 1 No tags 0

Mustafa Koç’un vefatı sonrası gazetelere göz gezdirirken “takıntım” olan bir konu tekrar dikkatimi çekti.
Koç ailesinin derin acısını paylaşmak için gazetelere verilen ilanlar altındaki şirket logoları gözüme hala “fırsatçılık” yansıması olarak görünüyor.
2006 yılında yayımlanan İtibar Yönetimi kitabımda bu konuya özel olarak yer vermiştim. 155. sayfayı açıp okuyanlar görecektir;

Damdaki 62 kişi

Yer yüzünde öyle 62 kişi varki servetleri toplam dünya nüfusunun yarının gelirlerinden fazla!
Aslında bunlar bir kaç yıl önce 388 kişi idiler.
Yani 326 kişi servetlerini milyar dolar olarak yeteri kadar artırmadığı için lig değiştirdi.
Damdaki kemancının şarkısını yeteri kadar söylemediler her halde! Bu yüzden lig değiştirdiler.
Bu arada vergi cenneti olan  ülkeler ve adalardaki hesaplar 7,5 trilyon dolara dayanmış!

Ne Kadar Başarılı Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?

 

Arşivimim yıllık temizliğini yaparken  2 Ocak 2012 tarihinde Temel Aksoy’un kaleme aldığı bu yazı elime geçti.  Her yeni yıl başında yaşamını kendi kendine, sessizce, gürültü patırtı yapmadan gözden geçirenler için faydalı olacağını düşünüyorum. Temel Aksoy’dan bir yeni yıl armağanı olarak saklamışım her halde o zaman… Okumamış olabileceğinizi düşünerek paylaşıyorum.

Siz Kimsiniz?

Arşivimin bir köşesinde yıllardır durur. Ne zaman kimden almışım bulamadım. Oysa geç de olsa Dr. Wayne W. Dyer ile tanışmama vesile olduğu için teşekkür etmek isterdim. “TÜM HATALI ALANLARINI YOK ETMİŞ BİR BİREYİN PORTRESİ”. Bu başlık ile arşivlemişim.  Ağustos 2015’in son günlerinde kaybettik Dyer’ı. 40’dan fazla kitabı ile aramızda yaşıyor şimdi.