Sign up with your email address to be the first to know about new products, VIP offers, blog features & more.

Hollywood Bitiyor!

İnsanoğlu 20.yüzyıl için özel bir plato kurdu.
1900’lü yılların belgeseli bu platoda çekildi.
2100 yılında gösterilmek üzere…
Oyun Bitti kitabından bir bölüm:
Son yıllarda izlediğim en güzel filmlerden biri Woody Allen’in hem yazdığı, hem yönettiği ve hem de oynadığı “Hollywood Bitiyor” idi. Kısaca; bir zamanlar büyük filmlere imzasını atmış ancak kariyerinin doruklarında iken işleri ters gitmiş ve “çöküş” yaşamakta olan bir yönetmeni anlatır bu film.

OYUN BİTTİ!

“BİR ŞİRKETİN GENEL MÜDÜRÜ ya da üst düzey yöneticilerinden biri olabilirsiniz. Ya da bir reklamcı, halkla ilişkilerci ya da pazarlama yöneticisi… Fabrikalar, tesisler, baraj hesaplamaları yapan bir mühendis veya konut tasarımı yapan bir mimar… Tesisatçı, tornacı, marangoz, hatta “son ütücü”! Finans uzmanı, kimyager, doktor, laborant, kurumsal iletişim ya da insan kaynakları uzmanı veya henüz daha adını bile duymadığımız binlerce meslekten biri içinde kariyerinize “anlam” katacak bir yolculuk yapıyor olabilirsiniz.

Deprem Sonrası Acı Gerçek: Güvensizlik

Van depremi ile bir kez daha gördük. Toplumsal yaşamın tüm kılcal damarlarında “güven” sorunumuz var!

sedatyelkenci.com

İçinde yaşadığımız binalara güvenmiyoruz. Müteahhitler malzemeden çalmış olabilir. Başımıza her an göçebilir.
Hasarlı bina tespitlerine güvenmiyoruz.
Okullarımıza, hastanelerimize güvenerek gidemiyoruz. Hasar durumları ortada.
Yardımlar topluyoruz,

“Sanat bir YAŞAM… Yaşamsa sanıldığı kadar SANAT değil”

Şimdi Dünya Barış Anıtı ile arkadaş...

“Sanat başlangıçta bir sevme işidir.
Ağacı, çiçeği, hayvanı, insanı… İşte resim bu sevme işini söyleme şekillerinden biridir.
Ve sesli düşünmenin görsel karşılığıdır diyebiliriz. Ama hep devinim içindedir. İnandığı
değerler için ve değerler adına yaratır.
Sanat sürekli aramak ve değişmek demektir.

Üniversitelerin kalitesi ya da kaliteli üniversiteler

Yeni bir öğrenim yılı daha başlıyor üniversitelerimizde. Bir sınav maratonun sonrasında üniversitelerimiz “iyi puan” almış öğrenci avındalar. Buzdolabı çamaşır makinası, margarin veya deterjan promosyonlarında olduğu gibi;
Kendilerini seçkin öğrencilere beğendirebilmek için;
Aylardır kılı kırk yaran kampanya programlarını hayata geçirdiler!
Kimisi diz üstü bilgisayar veriyor, kimisi i-pad!
Burslar zaten veriliyordu,

Şike!

Birden sarsıldık. Yer sanki yerinden oynadı. 7.7 miydi?
Belki daha da büyük. Tsunami dalgalarını bekliyoruz. Hangi fay hatlarının
kırıldığını şimdilik bilmiyoruz. Kaç kilometre derinliklerde olduğu konusunda
da bir fikrimiz yok.  Artçı sarsıntılar ardarda geliyor.  Adını “şimdilik” şike
koydular!

Futbolla yatıp futbolla kalktığımız bir dünyada,

Yeni Anayasa

 

2008 yılında Türkiye Kurumsal Yönetin Derneği’nin yayın organına yazdığım bir makalenin başlığı; ‘Küresel ilkeler sözleşmesi Türkiye’nin Anayasası olsa…” idi.
Genel seçimler bitti.. (mi?)
Ekim’de yeni TBMM açılacak…
İlk ele alınacak konuların biri, seçim döneminde tüm partilerin bir şekli ile gündeme getirdikleri yeni “Anayasa” konusu olacak.