YAŞAMDA YA İZ YA DA İS BIRAKIRSINIZ

Hayatım kimin için nasıl bir fark yarattı? Benim sayemde dünyada ne daha iyiye gitti? Schmidt hakkında (Jack Nicholson)

Sahip olduğumuz parasal imkanlar ile kaliteli bir yaşamı da satın alabileceğimizi sanıyoruz. Oysaki, başta çevre ve insan hakları sorunları olmak üzere kaliteli yaşama ait olmayan bir dizi olumsuzluk yaşam yolculuğumuza eşlik ediyor. Yani,aslında bu gezegende işler iyiye gitmiyor.

Yaşam yolculuğu sırasında karşımıza çıkan kimi insanlar “olumsuzlukları kendilerinedert ediniyorlar”. Hatta bizim de bu sorunlara çözüm ortağı olabilmemiz için kapılar aralıyorlar.

Bu kapılardan girenler, yaşamda İz bırakmanın yol haritasında “vicdan, kanaat veadalet” duyguları ile yüzleşiyorlar. Kapıların dışında kalanlarsa İS bırakanların tarihsel çöplüğünde kaybolup gidiyorlar bu dünyadan…
Sevgili Okur; seni ilginç bulacağını tahmin ettiğim bir kitabın sayfaları ile baş başa bırakıyorum.

Bu kitabı hazırlarken içeriğin aktarılmasında en pratik yolun “Yaşamda İZ” bırakmakla ilgili bana sorular sorulması benim de bu soruları yanıtlamam şeklinde bir format olmasına çalıştım. Soruları soran ve bu kavramlarla ilgili benimle söyleşi yapan bir gazeteci olabilir, kitap söyleşilerinden gelen okur soruları olabilir veya hayali bir sorgucu da olabilir. Sorular yetersiz kalabilir. O zaman sen de kendi soru ve cevaplarına da yoğunlaşabilirsin. 

Formatla ilgili ikinci bir notum; sana “ev ödevleri” vermem şeklinde değerlendirilebilir. Böylece kitapla aranda interaktif bir diyalog oluşmuş olacak. Hemen her bölümde yer alan boş sayfalarla birlikte gelen sorular yaşamda İZ bırakmak kavramı ile ilgili sadece benim değil aynı zamanda senin düşünce ve deneyimlerinle birlikte harmanlanacak.

Bu kitabın hiçbir tarafında bilimsel bir alt yapı yok. Zamanın ruhu beni böyle bir kavramın üzerinde düşünmeye itti. Önemli olan “yaşamda İZ bırakmakla” ilgili temel varsayımlarımın neler olduğu. Şüphesiz sosyal bilimlerin farklı alanlarının içinde bu kavramın tarihsel süreç içindeki muhasebesi yapılabilir. Bireyin davranışsal karakterine nelerin neden olduğu ile ilgili derin araştırmalara da bakılabilir. İyonya’dan ve Antik Yunan’dan bu yana tartışılmakta olan etik, estetik, doğru/yanlış ve iyi/kötü kitabın içeriğini oluşturan İZ veya İS bırakmakla ilgili temel yaklaşımların içinde tartışılabilir.

Bir de kitabın yazımı sürecinde çevremdeki arkadaşlara ve dostlarıma da sordum; onlar kimi/kimleri İZ bırakmış olarak değerlendiriyorlar diye. Kitabın son bölümünde de gelen cevaplara yer verdim. Kitabın yazım sürecinde hem yönlendiren hem de editörlüğümü yapan sevgili Fatma Çelenk’e çok teşekkür ediyorum. Bir de TEDx’e İzmir‘e teşekkür etmem gerekiyor. Ağustos 2022’de İzmir’deki programda yaptığım konuşmanın ardından izleyicilerde bunun mutlaka bir kılavuz kitap olması gerektiği konusunda samimi beklentiler aldım. Kapak tasarımını değerli Fırat Sosuncu hocaya borçluyum. Sevgili Cüneyt Kırdar anlamlı bir kapak fotoğrafı yakalamak için epey uğraştı. Hepsine teşekkür ediyorum.

Yayıncım Cinius her zamanki gibi kaliteden taviz vermeyen anlayışı ile yayını size sundu. İyi okumalar Eylül 2024- Alaçatı

Ne Dediler 2024

Rotary’nin çok sayıda etkinliğinde ve başka toplantılarda sevgili arkadaşım Salim Kadıbeşegil bu başlıkla konuşmalar yapardı 10-15 yıl önce… Keyifle dinlerdik, bir çok insan örnek aldı bu konuşmaları, bir çok insan lafları ezberlemesine rağmen hayatına uygulayamadı, kolay değil teori ile pratiği eşleştirmek… Hayat gerçekten de böyle. Son zamanlarda Salim’in “is bırakmak, iz bırakmak” persfektifinden baktığımda olup bitene. Hayatı boyunca hiçbir şey olmamış insanların fırsat bu fırsat deyip “is” bırakmaya çalıştıklarına tanık oluyorum. İs sonuçta kötü bir şey ama bir poyraza bakıyor dağılıp gitmesi. İz bırakmak öyle mi. Ülkeye ve dünyaya iz bırakmış insanları anlatmaya ömrümüz yetmiyor, anmaya doyamıyoruz. Özetle bıraktığınız iz de is de ömür boyu peşinizde… Salim sonuçta bu konuda yaptığı konuşmaları, yazılarını bir kitapta toplayarak iyi bir işe imza attı. Kitap Cinius yayınlarından çıktı, kitaplıkta bulundurmak gerek. Babası Seyfettin Kadıbeşegil ile Türk düşün, kültür ve edebiyat yaşamına; resimleri, tiyatro ve müzikal çevirileri, şiirleri ve aylık Oluşum dergisinin yayımcısı olarak büyük katkı veren annesi Fahrunnisa Kadıbeşegil’in anısına yayımlanmış bir kitap. Salim dostumuz, bu kitabı hazırlarken içeriğin aktarılmasında en pratik yolun “Yaşamda İZ” bırakmakla ilgili kendisine yöneltilen sorular onun da bu soruları yanıtlaması şeklinde bir format olmasına çalışmış. İlk sorular ve cevapları kitap hakkında iyi fikir veriyor: “Önce aklımdaki soruyla başlayalım: insanın ‘ben İZ bırakmak için yaşayacağım’ diye bir hedefi olabilir mi?” Haklısın. Şunu söylemem gerek; insanlar İZ bırakmak için yaşamazlar. Bu gezegene bir İZ bırakmak amaçlı bir yaşam tasarımı da olmaz. Erken yaşlarda ben şunu şunu yapacağım ve böylece dünyaya İZ bırakacağım diye bir hedef de olmaz, olamaz! Hatta bu gezegene İZ bırakmanın tanımı bile yapılamaz. John Lennon’un dediği gibi; “hayat siz planlar yaparken, başınıza gelenlerden ibarettir”. Yaşarken bir yerlere sürükleniriz. Durup geriye baktığımızda durduğumuz yer hiç de ergenlik yıllarında planladığımız bir yer değildir. Geride mutluluklar olduğu kadar pişmanlıklar da vardır. İnişler vardır, çıkışlar vardır. Değerlerimizi sorguladığımız anlar vardır. O an durduğumuz yerden baktığımız bir “gelecek” vardır. Tüm bunlar, “kim olduğumuz”, “yaşamın içinde hangi mücadelelere hazır olduğumuz”, “hangi ilişkileri hangi ilkelerle yönetmemiz gerektiği ile ilgili” düşüncelerin içinde bir “kimlik bunalımı” sorgulamasına kadar gidebilir. Kıymetini bilenler için “zaman” bir öğretmendir. Bu süreç kimliğimizi şekillendiren her türlü hammaddeyi bize cömertçe sunar. Sevgi, barış, hoş görü, kavgalar, küskünlükler, aşklar, sevdalar, ayrılıklar hep zaman makinesinin içinde birlikte karılırlar. Duyguların bir oyun hamuru içinde kimliğimize dönüşmesi bunları zaman içinde nasıl yaşadığımızla ilgili değil mi? “Senin bu kavramlarla ilgili hikayen nasıl başladı? Nasıl bir motivasyon seni bu konuda düşünmeye itti. İZ bırakmak veya İS bırakmak meselesi gündemine nasıl girdi? Buradan başlayayım. Yani işin felsefesi!” Bu başlık altında uzun yıllardır çok sayıda konuşma yaptım. Ama iki tanesi diğerlerinin önüne çıkıyor. Biri, Ağustos 2022 de İzmir’de yapılan TEDx konuşması, diğeri ise 2012 yılında İstanbul’da yapılan Uluslararası Kurumsal Yönetim Konferansı. Her iki konuşmamın notları ve hazırlıkları üzerinden yola çıkarak kendi hikayemle ilgili bir şeyler söyleyebilirim. Notlarımın genel çerçevesi şöyle: 20. yüzyıl için kodlanan tüketim toplumu sanayi devriminin beklentilerini fazlasıyla karşıladı. Burada bize düşen “tüketici” rolünün hakkını gerçekten verdik. “Aferin” beklerken bu yaşam biçimimiz ile aslında gezegeni tükettiğimiz gerçeği ile buluştuk. Adımız tüketici idi ama arka planında pek de görmek istemediğimiz gerçekler vardı. Örneğin insan haklarını halının altına süpürmüştük. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin neden olduğu yoksulluk ve açlık ve bunlarla ilgili dramatik sonuçları yansıtan ve her gün bir şekli ile tanık olduğumuz görüntüler mağazaların alıveriş kasalarında satın aldıklarımızın kutsadığı mutluluğumuzun önüne geçemiyordu. Yüz milyonlarca insanı savaşlarda tükettik… Doğayı tükettik… Hayvanları, bitkileri tükettik… Ahlâkı, erdemi tükettik. Yakın bir gelecekte de iklim krizi de bizi tüketecek! Bu tüketim zihniyeti nedeniyle sadece gelecek kuşakların değil kendi yaşamımızı da kararttık. Karbon, su, plastik ayak izlerimiz ile kapkara bir dünyanın perde arkasında değil sahnedeki oyuncuları olduk. Yani istisnasız hepimiz İS bıraktık misafir olduğumuz bu dünyadan geçip giderken. Yaşanmışlıkları başa saramayacağımıza göre bu yaşam yolculuğunu yaparken yolumuza çıkan bazı insanların neleri kendilerine dert ettiklerini merak etseydik, onların sesine kulak verseydik, çözüm önerilerini destekleseydik acaba kendimize daha kaliteli bir yaşam armağan edebilir miydik gibi bir soru kafamı kurcalamaya başladı. Her ne kadar İZ bırakmanın bir formülü veya şablonu olamayacağını peşinen kabul etsek bile bu kavramsal gezinti içinde bir şeylerin bizi heyecanlandırması mümkün olabilir mi? Yaşamın tüm alanlarının kirlenmişliğinde olması gereken davranışlar, düşünceler, eylemler “vicdan, kanaat ve adalet” sorgulamasına taşıyor bizi. “Birileri” bu sorgulamanın çözümleri içine çekiveriyor duygularımızı. Tereddütsüz o çözümlerin bir parçası halinde buluveriyoruz kendimizi. İZ bırakanların kapıları açılıveriyor. *** Sevgili dostumuzun aklına sağlık…
Bugün keyifli bir gūn geçirdim ve hikayemde kalsın istemedim. Iki üstadım @skadibesegil ve Serdar Dinler hocalarım ile bir araya geldik. Salim Kadıbeşegil hocamın “yaşamda ya iz bırakırsın ya da is bırakırsın adlı yeni kitabının imza gününde gerçekleştirdiği sohbeti ile bugünüm çok daha değerli oldu. Bu iki üstadım ile benim tanışmama vesile olan sevgili Aret Vartanyan’a çok teşekkúrler.
Hayatım kimin için nasıl bir fark yarattı? Benim sayemde dünyada ne daha iyiye gitti?" Warren Schmidt, Nebraska'da yaşayan ve uzun yıllar sigortacılık yaptıktan sonra emekli olan biridir. Emekliliğinin hemen ardından eşini kaybeder ve hayatını, geçmişini sorgulamaya başlar. Warren, Schmidt Hakkında adlı filmde Jack Nicholson'ın canlandırdığı bir karakterdir. Yukarıdaki soru ise Warren'ın film boyunca hayatının anlamını ve başka insanlar üzerindeki etkisini sorgularken kendine yönelttiği sorulardan biri. *** Salim Kadıbeşegil, son kitabının hemen girişinde Schmidt'in bu sorusuna değiniyor ve bizi bugüne kadar bıraktığımız izler üzerine düşündüren bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, "İz Bırakmak" ve "İs Bırakmak" arasındaki farkı ortaya koyuyor ve gündeme getirdiği örneklerle iki kavramı zihinlerimizde net şekilde ayrıştırmamızı sağlıyor. Salim Üstat, "İz bırakmanın bir amaç değil de ancak sonuç olabileceğini" vurgulayarak, bizi bundan sonraki adımlarımız ve etkileri hakkında düşünmeye sevk ediyor. "Yaşamda Ya İz Ya Da İs Bırakırsınız" adlı bu kitap, hem önemli isimleri hatırlamamı hem de bazılarıyla ilk kez tanışmamı sağladı. Ama her şeyden önce, bugüne kadar yaptıklarımı ve gelecekte atacağım adımları sorgulamama zemin hazırladı. *** "Şu yaşamda iz mi yoksa is mi bıraktın?" Bu sorunun cevabını kişinin kendisi değil, etki alanındaki insanların vermesi daha anlamlı olabilir. Yine de iç muhasebemizde bu güçlü soruyu kendimize sorabilmemiz durumunda, geleceğe dair bakış açımıza derin bir farkındalık katabileceğimize inanıyorum. *** Salim Kadıbeşegil'in "Yaşamda Ya İz Ya Da İs Bırakırsınız" adlı kitabı hakkında detaylı bilgi almak isterseniz bu bağlantıyı kullanabilirsiniz: https://bit.ly/3Vka0Xv
Bir yaşam yolculuğu rehberi... YAŞAMDA YA İZ YA DA İS BIRAKIRSINIZ Salim Kadıbeşegil'in zihninde dolanan gerçek öyküler sizi nereye götürecek? Okuyunca paylaşmanızı dilerim. Brandmap Platformunun Değerli Yazarı ve Üyesi Salim Kadıbeşegil'e bu eser için teşekkür ederiz... "Sahip olduğumuz parasal imkanlar ile kaliteli bir yaşamı da satın alabileceğimizi sanıyoruz. Oysaki, başta çevre ve insan hakları sorunları olmak üzere kaliteli yaşama ait olmayan bir dizi olumsuzluk yaşam yolculuğumuza eşlik ediyor. Yani, aslında bu gezegende işler iyiye gitmiyor. Yaşam yolculuğu sırasında karşımıza çıkan kimi insanlar “olumsuzlukları kendilerine dert ediniyorlar”. Hatta bizim de bu sorunlara çözüm ortağı olabilmemiz için kapılar aralıyorlar. Bu kapılardan girenler, yaşamda İz bırakmanın yol haritasında “vicdan, kanaat ve adalet” duyguları ile yüzleşiyorlar. Kapıların dışında kalanlarsa İS bırakanların tarihsel çöplüğünde kaybolup gidiyorlar bu dünyadan…"
Kimlerin bize göre İZ bırakanlar saflarında olduğunu kavrayabilmek için bir ön şart var; bize ait bir yaşam tasarımımız olması lazım. Bir kariyer planından söz etmiyorum. Kendimize nasıl bir yaşamı layık görüyoruz diyelim.”   Mentorum, rehberim, ailemizin çok değerli dostu Salim Kadıbeşegil’in 11. ve en yeni kitabı “Yaşamda ya İZ ya da İS bırakırsınız. / İçinde kariyerin de olduğu bir yaşam yolculuğu rehberi”’nde altını çizdiğim pek çok cümleden yalnızca biri…   Değerler nedir, bir kurumda ya da kişide değerler nasıl oluşur?, disiplin, zaman yönetimi, üst düzey bir detaycılık ve titizlik, her adımı “bunu neden yapıyorum? diye sorgulayarak atmak, önemli sorunları asla e-posta ortamında çözmeye çalışmamak mümkünse yüz yüze iletişimi tercih etmek; Salim Bey’den çoğu zaman azar işiterek, kimi zaman da çıktı alınmış kağıtların üzeri büyük marker kalemle cıırrt diye çizile çizile öğrendiğim derslerden birkaçı.  Salim Bey’in yeni kitabını mutlaka alın, okuyun ve sadece kendinizin erişebileceği bir yerde saklayın. Çünkü yaşam tasarımınızı netleştirmeye yardımcı olacak, belki daha önce kendinize bile söylemediğiniz öz benliğinize dair pek çok mahrem duygu, beklenti, umut ve hedef kitabın sizin doldurmanız için ayrılan beyaz sayfalarında yer alacak. 
Günümüz dünyasında işler pek de yolunda gitmiyor gibi, ne dersiniz? Doğru soruları sorduran, ruhunuza işleyen bir hafta sonu okumasına var mısınız? Sevgili Salim Kadıbeşegil’den yaşam yolculuğuna iz bırakmak isteyenlere özel bir kitap! https://lnkd.in/dN4Rmysf
Pırıl- Your father, Salim Kadıbeşegil, is a global thought leader in "Positive or Negative Footprint in Life". I cannot wait to read it...
Bir yaşam yolculuğu rehberi... YAŞAMDA YA İZ YA DA İS BIRAKIRSINIZ Salim Kadıbeşegil'in zihninde dolanan gerçek öyküler sizi nereye götürecek? Okuyunca paylaşmanızı dilerim. Salim Kadıbeşegil 'e bu eser için teşekkür ederiz. "Sahip olduğumuz parasal imkanlar ile kaliteli bir yaşamı da satın alabileceğimizi sanıyoruz. Oysaki, başta çevre ve insan hakları sorunları olmak üzere kaliteli yaşama ait olmayan bir dizi olumsuzluk yaşam yolculuğumuza eşlik ediyor. Yani, aslında bu gezegende işler iyiye gitmiyor. Yaşam yolculuğu sırasında karşımıza çıkan kimi insanlar “olumsuzlukları kendilerine dert ediniyorlar”. Hatta bizim de bu sorunlara çözüm ortağı olabilmemiz için kapılar aralıyorlar. Bu kapılardan girenler, yaşamda İz bırakmanın yol haritasında “vicdan, kanaat ve adalet” duyguları ile yüzleşiyorlar. Kapıların dışında kalanlarsa İS bırakanların tarihsel çöplüğünde kaybolup gidiyorlar bu dünyadan…" CINIUS YAYINLARI 124 Sayfa 2024
Yaşamda ya İz ya da İs bırakırsınızHalkla ilişkilerin, itibar yönetiminin saygın ismi yazar Salim Kadıbeşegil, Yakın Kitabevi'nde düzenlenen söyleşide "Yaşamda ya İz ya da İs Bırakırsınız" kitabını anlattı. Söyleşisine, "Bir tutkun olacak yaşamını ona adayacaksın" sözleriyle başlayan Kadibeşegil, Cinius Yayınları'ndan çıkan kitabında yer verdiği, kendi yaşamında da iz bırakan isimlerden söz etti. Salim Kadıbeşegil, söyleşinin ardından okurları için kitaplarını imzaladı. Erdemli insan olmakKitabının felsefesini "Başarılı bir insan olmaya değil erdemli bir insan olmaya çalış" sözcükleriyle anlatan Kadıbeşegil, "Kitabımda yer verdiğim insanların ortak noktaları çatışmalara değil, mutluluğa odaklı, hedeflerle değil sonuçlarla yaşayan insanlar" dedi. Salim Kadıbeşegil sözlerini, "Onlar tutkularını bir yaşam tarzı olarak görürler. Yereli önemser ama küresel düşünür. Dakikaları yaşam sanatına dönüştürürler. Dertlerimizle dertlenirler" diye sürdürdü. Yaşam yolculuğu sırasında karşımıza çıkan kimi insanların olumsuzlukları kendilerine dert edindiğini, hatta bizim de bu sorunlara çözüm ortağı olabilmemiz için kapılar aradıklarını vurgulayan Kadıbeşegil, "Bu kapılardan girenler, yaşamda iz bırakmanın yol haritasında vicdan, kanaat ve adalet duyguları ile yüzleşiyorlar. Kapıların dışında kalanlarsa is bırakanların tarihsel çöplüğünde kaybolup gidiyorlar bu dünyadan" görüşünü paylaştı. Bölümlerin sonunda okurun yaşamında "iz" ve "is" bırakan kişileri yazmasını istediğini söyleyen Kadıbeşegil'in kitabında yer verdiği isimler arasında gazeteci Çetin Altan, sinema sanatçıları Paul Newman ve Robert Redford, buğday hareketinin içinde karşılaştığı ve kendisinden "dünya vatandaşlığına yolculuk" yapmayı öğrendiği Victor Ananias, Acil İhtiyaç Projesi'nin kurucusu Ebru Nurluoğlu, müzisyen İlhan İrem ile Haluk Levent yer alıyor. Yazar kitabındaki bölüm başlıklarını da özdeyişlerden aldığını belirtiyor.
Güzel insan güzel kitap. Üzerinde ne ismin ne resmin olmasaydı sadece kitabın adına baksam bile Salim Hocam yazmış bu kitabı derdim
Bugün sevgili arkadaşım Bahar Karaçelik ile, TÜHİD Türkiye Halkla İlişkiler Derneği ev sahipliğinde gerçekleşen saygıdeğer Salim Kadıbeşegil ‘in yeni kitabı “Yaşamda İZ ya da İS Bırakırsınız”’ın imza ve söyleşi gününe katıldık. Söyleşide, yaşamda iz bırakanların ortak karakteristik özellikleri üzerine bir sohbet gerçekleştirdik. Değerli paylaşımları için Salim Bey’e ve organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Bizim gibi genç iletişimler için bu tarz buluşmalar hem kişisel hem de profesyonel gelişimimize katkı açısından çok kıymetli. Aynı zamanda keyifli söyleşinin ardından sevgili Idil Dorsan ile tanışma fırsatı buldum. Kendisine içten sohbeti için teşekkür ederim.
Yaşamda ya İZ ya da İS Bırakırsınız” İtibar yönetimi düşünürü Salim Kadıbeşegil’in yeni kitabı, içinde kariyerin de olduğu bir yaşam rehberi…
Finally, my father´s latest book is out! This time he dives deeper into the motto he embraced over the years "you either leave a mark or a smudge in life". He decorates a life time´s experience with stories to intrigue you to relook at your path... Highly recommended for all; yet only to Turkish readers (for now) 🙂
Hayat iz bırakanları bulmaya değer.” Bugün arkadaşım Nurdan Gükrer ile TÜHİD Türkiye Halkla İlişkiler Derneği ev sahipliği ile düzenlenen sayın Salim Kadıbeşegil’in en son yazdığı “Yaşamda İZ ya da İS bırakırsınız” kitabının imza ve söyleşi gününe katılma imkanı bulduk. Söyleşi boyunca kendisi, yeni kitabı hakkında değerli bilgiler paylaştı ve hayata dair önemli bakış açıları sundu. Aynı zamanda sevgili Idil Dorsan ile Brand Week’ten sonra tekrar karşılaşmak benim için ayrı bir mutluluk oldu.  Bu keyifli gün ve söyleşi için Salim Kadıbeşegil’e içtenlikle teşekkür ederim.
Dün TÜHİD - Türkiye Halkla İlişkiler Derneği ev sahipliğinde düzenlenen İletişimci, Akademisyen ve Yazar Salim Kadıbeşegil Hocamızın yeni kitabı "Yaşamda ya İz Ya Da İs Bırakırsınız" başlığı altında gerçekleşen söyleşi ve imza günü etkinliğine katılma fırsatı buldum. 2 sene önce İletişim Sohbetleri projemizde Salim Kadıbeeegil Hocamızı konuk etmiştik. Dünde kendisiyle hem yüz yüze tanışma fırsatı buldum hem de karşılıklı bilgi ve birikimini dinleme şansını yakaladım. Ayrıca iletişim profesyonelleri, akademisyenler ve genç iletişimci arkadaşlarımla bir arada olmak benim için gerçekten çok anlamlıydı. İçimizdeki iletişim aşkı hiç sönmesin!  Tekrardan hayırlı uğurlu olsun Salim Kadıbeşegil Hocam. Keyifle okuyacağım!
Atilla İlhan yıllar önce yazdığı “Elde var Hüzün” kitabında çok güzel bir dize bırakmıştı bize “Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan, birikip yeniden sıçramak için” Salim Hoca hiç bir boşluğa düşmeden dolu dolu bir kitap yazmış. “YAŞAMDA YA İZ BIRAKIRSINIZ, YA DA İS” İğneleyici ve kışkırtıcı bir başlık seçmiş kitabına. Google ofislerine taş çıkartacak Alaçatı ve Çeşme ofislerinde ürettiği bu harika kitabı hızlıca okudum. Akıcı anlatımıyla zaten ilk andan itibaren Salim Hoca ile bir sohbette buluyorsunuz kendinizi. Üstelik arada size zor sorular da soruyor. Cevaplamaya başlayınca iz bırakanlar ve is bırakanlar hakkında düşünme fırsatım da oldu. Kitabı mutlaka alın, onu tanıyorsanız yine bir solukta okunacak bir kitap yazmış deyip sever okursunuz. Tanımıyorsanız da modern zamanların kent bilgelerinden biriyle tanışma fırsatınız olur. Patagonya’nın hisselerinden, Ben&Jerry dondurmalarına, Çetin Altan’dan Robert Redford’a, Rosa Parks’a kadar çok ilginç anekdotlar, tespitlerle dolu dolu bir kitap. Çok teşekkürler sevgili Salim Kadıbeşegil, ellerine sağlık
Sevgili Salim, kitabını bir solukta okudum. Halkla ilişkiler, itibar yönetimi gibi konular pek ilgi alanlarım içinde değil ama senin kaleminden çıkınca kayıtsız kalamazdım. Robert Redford'dan İlhan İrem'e, Köy Enstitülerinden Haluk Levent'e, Rosa Parks'tan Nazire Dedeman'a,#metoo hareketinden Gezi Parkı direnişine "iz bırakan" kişiler, eylemler güçlü referanslarla anlatılınca hayatımda "iz bırakan"larla ilgili düşüncelere daldım. İnteraktif bir yaklaşımla okur da kitaba katılıyor, bölüm sonlarında imtihan var ona göre okuyun! Dünyadan "iz" bırakan çok sayıda örnek var, Türkiye'den verilen örneklerde büyük büyük şirketlerin pek adının geçmemesi dikkatimi çekti. Mervyn King'in "Parayı nasıl kazandığın sosyal sorumluluktur" sözlerinin altını çiziyorum bu vesileyle.Var ol sevgili, çalışkan arkadaşım.
Nasıl bir hayat yaşayıp yaşamadığınızı anlamak için bu kitabı okumalısınız
Arkasında iz bırakanların kesişim noktasında vicdan, kanaat ve adalet var. Bunlar olmadan aslında ne ‘insan’ olabilmek mümkün ne de keskin bir iz bırakabilmek… Ustamız Salim Kadıbeşegil’in son kitabı ‘Yaşamda ya İZ ya da İS bırakırsınız’, dünyanın farklı coğrafyalarında toplumsal, çevresel, politik fayda ve değer yaratanların hikayelerini sürükleyici bir dille aktarıyor. Yaşamda ‘is’ yaratmak yerine, ‘iz’ bırakmak isteyenler için…
I am amazed at how he is always beyond his time!
Türkiye’nin ilk itibar araştırmaları merkezi RepMan’in Kurucusu Salim Kadıbeşegil, kaleme aldığı "Yaşamda İz ya da İs Bırakırsınız" adlı eserde, başta çevre ve insan hakları olmak üzere, kaliteli bir yaşam yolculuğuna eşlik eden bir dizi sorumluluktan bahsediliyor. İz bırakanları ‘kara bulutlara karşı direnen ve ardındaki mavi gökyüzünü bize gösteren insanlar’ olarak tanımlayan Kadıbeşegil, oluşturdukları vizyon için kararlılıkla her şeyden vazgeçebilen bu insanların ortak noktalarını kitapta detaylı olarak anlatırken, küreselleşmenin değerlerimizi nasıl etkilediğinin tarihi kilometre taşlarına da okuyucuları tanık ediyor. Kitap bu yönüyle son 30 yıl perspektifinde para ve gücün kişileri ve kurumları nasıl değiştirdiğine de ışık tutuyor. Dünyanın içinden geçtiği kritik dönemlerde ortaya çıkan olumsuz örneklerin nasıl ‘is’ bıraktığını da aktaran Kadıbeşegil kitapta; vicdan, kanaat ve adalet duygularıyla yaşamdaki sıkıntıları kendilerine dert edinen ‘iz bırakanların’ tersine; sorgulamayan, çözümün bir parçası olmayan, para ve güce sahip olma hırsıyla sadece tüketen ‘is bırakanların’ tarihin karanlığında nasıl kaybolup gittiğine de örneklerle değiniyor. "Yaşamda İz ya da İs Bırakırsınız" adlı eseri tüm okuyucularımıza tavsiye eder, keyifli okumalar dileriz.
Salim Kadıbeşegil “Yaşamda ya iz ya da is bırakırsınız” diye özellikle yolunu bulmak isteyen gençlere çok güzel bir kitap yazmış. Gerçi hayatından ve yaptıklarından memnun olmayan iz bırakmak isteyenler için de fevkalade bir rehber. Herkesin hayatında var “is” benim de bolca var… o islere rağmen Salim benim için çok mahcup eden şeyler yazmış  … haliyle insan ben şurada burada iz bıraktım diyemez, onu başkaları der, bazen de iltifat olsun diye… Salimin yazdıkları düşündürdü nerelerden geçtim diye… kitabın amacı da bu… insanları düşündürmek… geçtiğim kurum ve oluşumlarım elimde kalan pinlerini koydum sabah kitabın yanına, Salim’e teşekkürler etmek için … Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ‘nin pinini bulamadım oysa biz onunla bundan tam 24 sene önce o vesileyle tanıştık ve o zamandan bu zamana hiç kopmadık…. Umuyorum herkes okur, ilham alır is yerine iz bırakmaya gayret eder.
CiniusShop veya Kitapyurdu üzerinden indirimli temin edebilirsiniz.